Hızlı Kargo, Koşulsuz İade, Güvenli Ödeme Sistemi, PayPal ve Havale İmkanı! Hızlı Kargo, Koşulsuz İade, Güvenli Ödeme Sistemi, PayPal ve Havale İmkanı!
Ubeyde
Sales Manager
Ubeyde

Merhabalar, nasıl yardımcı olabilrim?

05:33
Whatsapp Destek Hattı
Bu ürünü 62 kişi inceliyor

Paul Bloom Seti (4 Kitap)

2226523698748
62.99
15 Gün İçinde Adresinize Ulaşacaktır.

Öne Çıkan Bilgiler

Barkod:

2226523698748

Kağıt Cinsi:

2. Hamur

Baskı Sayısı:

1. Baskı

Basım Yılı:

2025

Sayfa Sayısı:

1496

Kapak Türü:

Karton Kapak


Bebeklerin Ahlaki Yaşamı
Pek çoğumuz bebeklerin bencil doğduğunu ve onları küçük birer sosyopattan medeni varlıklara dönüştürmenin toplumun, özellikle de ebeveynlerin rolü olduğunu düşünürüz.
Paul Bloom, Bebeklerin Ahlaki Yaşamı’nda insanların aslında ahlak duygusuyla donanmış olduğunu savunuyor.
Yale Üniversitesi’ndeki çığır açan araştırmalardan yararlanan Bloom, bebeklerin daha konuşmaya veya yürümeye bile başlamadan önce başka insanların davranışlarındaki iyiliği ve kötülüğü yargılayabildiğini, empati ve merhamet hissettiğini, ilkel bir adalet duygusuna sahip olduğunu gösteriyor.
Yine de doğuştan gelen ahlakımız sınırlıdır; yabancılara karşı doğal olarak mesafeli ve bağnazlığa meyilliyiz. Paul Bloom, psikoloji, davranış ekonomisi, evrim biyolojisi ve felsefe alanlarından bilgilere yer vererek bu sınırlılığı nasıl aştığımızı araştırıyor.
Bu amaçla şempanzelerin, psikopatların ve akademisyenlerin ahlakını inceliyor ve cinsiyet, politika, din ve ırk hakkında zaman zaman kafa karıştırıcı olabilen ahlaki duygularımızın derinine iniyor.
Genlerin ve yetiştiğimiz çevrenin ahlak duygumuzun gelişimi üzerindeki etkilerini derinlemesine inceleyen Bebeklerin Ahlaki Yaşamı, hem bu alanda çalışanlar hem de ebeveynler için eşsiz bir kaynak.

Hazzın Bilimi
Bazı insanlar acı çekmekten hoşlanır. Soyut sanat eserleri milyonlarca dolara satılabilir. Küçük çocuklar hayalî arkadaşlarıyla oynamaktan keyif alır. İnsanlar korkunç bir kazaya bakmak için araçlarını yavaşlatır ve kendilerini ağlatan filmleri izler.
Bu kitabın amacı çocuk gelişimi, evrimsel biyoloji, felsefe, nörobilim, bilişsel bilim ve davranışsal ekonomi alanlarındaki kuramlardan yararlanarak gelişimsel ve evrimsel kökenleri temelinde hazzın doğasını anlatmaktır.
Bu hayret uyandırıcı ve nükteli anlatımda Paul Bloom, cinsellik ve beslenmeyle ilgili hayvani içgüdülerden sanat, müzik, spor gibi pek çok alana yayılan ilginç zevklerin ardındaki bilimi inceliyor. Hazzın Bilimi, insan zihninin belirli evrensel alışkanlıklarına dayanarak neyi, neden sevdiğimizi gözler önüne sererken hazzın derin sezgilerden yararlandığına, akla dayandığına, evrensel ve büyük ölçüde kalıtsal olduğuna okuyucuyu ikna etmeyi amaçlıyor.
“Hazzın Bilimi, mutluluk konusunu genel olarak ele alan diğer kitaplardan farklı bir yerde duruyor. Gardırobunuzu değiştirerek daha mutlu olacağınızı söyleyen tavsiyeler içermiyor; Bloom iyi hissetmeyi sağlayan basit şeylerden çok daha derin bir şeylerin izini sürüyor.” New York Times

Empati
Duygusal empatiyi sınırladığımızda aslında daha iyi olacağımıza dair farklı bir bakış.
Empatinin dünyayı daha iyi bir yer haline getireceğini politikacılardan, filozoflardan, psikologlardan, hatta bilim insanlarından sıkça duyarsınız. Öyle ki empatiyle ilgili tek sorunun, yeterince empati kurmamamız olduğu sürekli dile getirilir. Ancak gerçek bu kadar basit olmayabilir.
Paul Bloom, empatinin toplumdaki eşitsizliğin ve haksızlığın önde gelen motivasyonlarından biri olabileceğini ortaya koyuyor.
Ona göre empati, başkalarının hayatlarını iyileştirmemize yardımcı olmaktan çok, dar önyargılarımıza hitap eden, kaprisli, kayırmacı ve mantık dışı bir duygudur. Genellikle yanlış kararlar vermemize ve adaletsiz seçimler yapmamıza yol açar; dikkatimizi genel resme değil ayrıntılara odaklar. Bloom, empatinin tek başına dünyadaki her kötülüğün çözümü olamayacağını anladığımızda, bunun yerine rasyonel çıkarımlara dayanan bir merhametten ve şefkatten yararlandığımızda aslında elimizden gelenin en iyisini yapmış olacağımızı ifade ediyor.
Elbette ki bu, Bloom’un empatiyi bütünüyle reddettiği anlamına gelmiyor. Empati’de neden duygusal empati yerine bilişsel empatiyi seçmemiz gerektiğini anlaşılır bir üslupla anlatırken argümanlarını çığır açan bilimsel bulgulara dayandırıyor.
Hayır işlerinden adalet sistemine, politikadan günlük yaşama kadar pek çok örnek sunarak bizi, insanları bu kadar eşsiz birer varlık yapan şeye, yani akıl yürütmeye hak ettiği yeri vermeye teşvik ediyor.

Kategoriler: Psikoloji

Benzer Ürünler