Ahsen
Ahsen
Ahsen
Merhaba 👋
Sipariş için
yardımcı olmamızı ister misiniz?
Sipariş için
yardımcı olmamızı ister misiniz?
10:56
Bu ürünü 54 kişi inceliyor
Yeni İnsan Yayınevi
Stokta Yok
Yılanın Ağzındaki Kuş Gibi
9786257537537
8.99 €
15 Gün İçinde Adresinize Ulaşacaktır.
Öne Çıkan Bilgiler
Barkod:
9786257537537
Yazar:
Kağıt Cinsi:
2. Hamur
Baskı Sayısı:
1. Baskı
Basım Yılı:
2022
Sayfa Sayısı:
232
Kapak Türü:
Karton Kapak
Yılanın ağzındaki kuşun çığlığı, aslında yaşamın çığlığıdır.
Ülkenin dört bir yanından çığlıklar yükseliyor. Maden uğruna talan edilen köylerin, Çal Dağı’nda kardeşçe yaşayan ağaçların, Madra’da yok olmasına göz yumulan börtü böceğin çığlığı…
Kuş yılanın ağzında olsa bile teslim olmuş değil; direnmeye ve savaşmaya devam ediyor. Memleketin insanları da öyle. Şirketlere, patronlara ve rant sistemine karşı var güçle direniyorlar. Dün Büyüknohutçular, bugün Sebahat Abla, yarın başka yaşam savunucuları…
Yazar ekoloji mücadelesinin içinden birisi. Kaleme aldığı yaşam öykülerine bizzat tanıklık ediyor. Hoyratça dalları kırılan Sedir ağaçlarının, kayyımın elinde tarihe gömülen Diyarbakır surlarının, Çine ve Gökbel dağlarında yaşamını yitiren madencilerin, silikozis hastası olup mum gibi sevdiklerinin önünde eriyip bitenlerin ve yarası merhem tutmayan işçilerin hikâyesini anlatıyor Özer Akdemir.
Anlıyoruz ki doğa bize muhtaç değil, biz doğaya muhtacız. Biz yalnızca kendimizi yok ederiz. Yaşam, ardıç kuşu yavrularının gösterdiği gibi, ölümün kıyısında bile mutlaka yolunu bulur.
Ülkenin dört bir yanından çığlıklar yükseliyor. Maden uğruna talan edilen köylerin, Çal Dağı’nda kardeşçe yaşayan ağaçların, Madra’da yok olmasına göz yumulan börtü böceğin çığlığı…
Kuş yılanın ağzında olsa bile teslim olmuş değil; direnmeye ve savaşmaya devam ediyor. Memleketin insanları da öyle. Şirketlere, patronlara ve rant sistemine karşı var güçle direniyorlar. Dün Büyüknohutçular, bugün Sebahat Abla, yarın başka yaşam savunucuları…
Yazar ekoloji mücadelesinin içinden birisi. Kaleme aldığı yaşam öykülerine bizzat tanıklık ediyor. Hoyratça dalları kırılan Sedir ağaçlarının, kayyımın elinde tarihe gömülen Diyarbakır surlarının, Çine ve Gökbel dağlarında yaşamını yitiren madencilerin, silikozis hastası olup mum gibi sevdiklerinin önünde eriyip bitenlerin ve yarası merhem tutmayan işçilerin hikâyesini anlatıyor Özer Akdemir.
Anlıyoruz ki doğa bize muhtaç değil, biz doğaya muhtacız. Biz yalnızca kendimizi yok ederiz. Yaşam, ardıç kuşu yavrularının gösterdiği gibi, ölümün kıyısında bile mutlaka yolunu bulur.
Kategoriler:
Roman