Ahsen
Ahsen
Ahsen
Merhaba 👋
Sipariş için
yardımcı olmamızı ister misiniz?
Sipariş için
yardımcı olmamızı ister misiniz?
16:53
Bu ürünü 65 kişi inceliyor
İthaki Yayınları
Stokta Yok
Umutsuzsam Bana Ne! Değilmişim Gibi Devam!
9786257650410
15.99 €
15 Gün İçinde Adresinize Ulaşacaktır.
Öne Çıkan Bilgiler
Barkod:
9786257650410
Yazar:
Kağıt Cinsi:
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı:
1. Baskı
Basım Yılı:
2021
Sayfa Sayısı:
496
Kapak Türü:
Karton Kapak
“Çoktan sönmüş bir yıldızın ışıldamasını görebilmek için epey uzağında olmak gerekir. Bir de öyle geçmişler vardır ki hayli uzaklarda yaşandıkları için bize henüz ulaşmamışlardır.”
Daha önce İnsanın Eskimişliği adlı iki ciltlik önemli yapıtını da yayımladığımız Günther Anders’in (1902-1992) Günlükler’i, filozofun II. Dünya Savaşı ekseninde Avrupa ve ABD’deki hayatına dair izlenimlerinin yer aldığı bir kitap olmakla kalmıyor, harabeler ve Hollywood kostümlerinden müze kültürüne, Holocaust’tan atom bombasına ve savaş sonrası Almanya’nın ruhsal portresine kadar birçok konuda çarpıcı sorular ve yorumlarla dolu felsefi bir metin kimliğine de bürünüyor.
Hollywood’da temizlik işçiliği yaptığı dönemle başlayan, yirmi beş yılı kapsayan paragraflardan oluşan günlükler, özneliğe meraksız, kendini önemsemeyen, “Dünya’nın haline direnme düşüncesinin açıksözlü oksijeni” bir filozofun, sürgün yıllarından başlayıp elinin ayağının tutmadığı “morukluk günlerine” dek devam eden “zarif nezaketsizlikleri”dir bir anlamda.
Özeti: “Salona biletsiz girdin. Gösterinin sıkıcı olduğunu da iddia edemezsin. Hal böyle iken gösteri sırasında biri karşına dikilip yoksulluk, yoksunluk ve hastalık şeklinde bir bedel talep ederse, rezalet çıkarma, sökül. Dünya’ya gelmiş olmak her şeye değer.”
Daha önce İnsanın Eskimişliği adlı iki ciltlik önemli yapıtını da yayımladığımız Günther Anders’in (1902-1992) Günlükler’i, filozofun II. Dünya Savaşı ekseninde Avrupa ve ABD’deki hayatına dair izlenimlerinin yer aldığı bir kitap olmakla kalmıyor, harabeler ve Hollywood kostümlerinden müze kültürüne, Holocaust’tan atom bombasına ve savaş sonrası Almanya’nın ruhsal portresine kadar birçok konuda çarpıcı sorular ve yorumlarla dolu felsefi bir metin kimliğine de bürünüyor.
Hollywood’da temizlik işçiliği yaptığı dönemle başlayan, yirmi beş yılı kapsayan paragraflardan oluşan günlükler, özneliğe meraksız, kendini önemsemeyen, “Dünya’nın haline direnme düşüncesinin açıksözlü oksijeni” bir filozofun, sürgün yıllarından başlayıp elinin ayağının tutmadığı “morukluk günlerine” dek devam eden “zarif nezaketsizlikleri”dir bir anlamda.
Özeti: “Salona biletsiz girdin. Gösterinin sıkıcı olduğunu da iddia edemezsin. Hal böyle iken gösteri sırasında biri karşına dikilip yoksulluk, yoksunluk ve hastalık şeklinde bir bedel talep ederse, rezalet çıkarma, sökül. Dünya’ya gelmiş olmak her şeye değer.”
Kategoriler:
Felsefe-Düşünce