Oyun Dürtüsü

Kartallar ve Melekler ile tanidigimiz Juli Zeh bu romaninda Bonn’da bir özel okulda birbiriyle karsilasan iki siradisi ögrencinin, fikirlerin, ideo-lojilerin, dinlerin, barisa inancin, insan haklarinin ve demokrasinin yerine pragmatizmi koymus olan Ada ile Alev’in öyküsünü anlatiyor. Babasindan, insanlarin kararlarinin aslinda mükemmel prova edilmis bir oyun oldugunu ögrenmis olan ve oyunun, kendisine kalan son varolus sekli oldugunu düsünen yari Misirli Alev ile kendi kendini yaratmanin o yalanci, çekici, kolayci yolu olan nitelik edinmeyi gereksiz bulan, aptalliga duydugu nefreti zehir gibi sözlerle dile getiren Ada’nin öyküsünü... Kendilerini nihilistlerin torunlarinin çocuklari olarak tanimlayan bu ikili, tüm deger yargilari ellerinden alinmis olanlarin elinde kalan tek sey olan oyun dürtülerini Polonya’dan iltica etmis olan ögretmenleri üzerinde tatmin etmeye karar vererek Ada’ya olan ilgisini kötüye kullandiklari Smutek’e santaj yapmaya baslar.