Ahsen
Ahsen
Ahsen
Merhaba 👋
Sipariş için
yardımcı olmamızı ister misiniz?
Sipariş için
yardımcı olmamızı ister misiniz?
19:17
Bu ürünü 59 kişi inceliyor
Pinhan Yayıncılık
Stokta Yok
Kolektif Bellek
9786059460545
16.99 €
15 Gün İçinde Adresinize Ulaşacaktır.
Öne Çıkan Bilgiler
Barkod:
9786059460545
Yazar:
Kağıt Cinsi:
2.Hamur
Baskı Sayısı:
1.Baskı
Basım Yılı:
2018
Sayfa Sayısı:
232
Kapak Türü:
Karton Kapak
Şahsi hatıralarımız kendimize mi aittir? Küçük bir çocukken büyükbabamızla birlikte tanık olduğumuz bir toplumsal olay, lisedeki ilk günümüz, bir Paris seyahatinde görüp yaşadıklarımız… Peki ya tarih ile sosyal bakımdan hatırladıklarımız aynı şey midir? Tarih bir sosyal grubun hatırlama şekli midir? Belleğin ve hatırlamanın zaman ile mekân ile hatta müzik ile bir ilişkisi var mıdır?
Maurice Halbwachs’ın arkasında bıraktığı el yazmalarından yola çıkarak hazırlanan bu metin bize uzun vadede yayımlamayı tasarladığı önemli eserinden parçalar sunuyor. Bu parçalar, bellek ve toplum arasındaki ilişkilerin Halbwachs’ın düşüncesinin merkezi ve nihai aşaması haline geldiğini gösteriyor.
Halbwachs’ın çalışmasını ilginç kılan nokta, klasik pozitivist varsayımın aksine, yorumsamacılık ile determinizmi bir araya getiriyor olmasıdır. Halbwachs’ın bellek analizinin altında bir zaman tanımı da gizlidir. Zaman artık, her türlü olayın içinde gerçekleştiği homojen ve yeknesak bir ortam değildir. Zamana indirgenemez deneyimin alanlarını sorguladıkları için varoluşsal düşünceye bağlı olmayan öğeler arasındaki eşgüdümün basit bir ilkesidir.
Bir dostu, Halbwachs’ın en yüksek erdeminin belki de düşünsel gözü peklik olduğunu söylüyor. Bu gözü pekliğin Halbwachs’ın yaşamındaki karşılığı, iltifatlara aldırmamak ve sosyal hayatın zorlukları karşısında kayıtsız kalmaktır. İnsan kavramını nesnelerden ayrı bir varlık olarak tanımlamaya bu denli çaba gösteren düşünürlerden birinin, toplum ve bireyin birlikte inkâr ve yok edildiği toplama kampı cehennemine maruz kalarak yaşamını yitirmiş olması bir anlamda hayli simgeseldir.
Maurice Halbwachs’ın arkasında bıraktığı el yazmalarından yola çıkarak hazırlanan bu metin bize uzun vadede yayımlamayı tasarladığı önemli eserinden parçalar sunuyor. Bu parçalar, bellek ve toplum arasındaki ilişkilerin Halbwachs’ın düşüncesinin merkezi ve nihai aşaması haline geldiğini gösteriyor.
Halbwachs’ın çalışmasını ilginç kılan nokta, klasik pozitivist varsayımın aksine, yorumsamacılık ile determinizmi bir araya getiriyor olmasıdır. Halbwachs’ın bellek analizinin altında bir zaman tanımı da gizlidir. Zaman artık, her türlü olayın içinde gerçekleştiği homojen ve yeknesak bir ortam değildir. Zamana indirgenemez deneyimin alanlarını sorguladıkları için varoluşsal düşünceye bağlı olmayan öğeler arasındaki eşgüdümün basit bir ilkesidir.
Bir dostu, Halbwachs’ın en yüksek erdeminin belki de düşünsel gözü peklik olduğunu söylüyor. Bu gözü pekliğin Halbwachs’ın yaşamındaki karşılığı, iltifatlara aldırmamak ve sosyal hayatın zorlukları karşısında kayıtsız kalmaktır. İnsan kavramını nesnelerden ayrı bir varlık olarak tanımlamaya bu denli çaba gösteren düşünürlerden birinin, toplum ve bireyin birlikte inkâr ve yok edildiği toplama kampı cehennemine maruz kalarak yaşamını yitirmiş olması bir anlamda hayli simgeseldir.
Kategoriler:
Sosyal Tarih