Kıyamete Bir Milyar Yıl

“Strugatski Kardesler’den biri Gogol’ün digeri ise Çehov’un soyundan geliyor ama hiç kimse hangisinin hangisi oldugundan emin degil. Bu kitap kesinlikle harika.” –Ursula K. Le Guin “Türü bilimkurgu olsun ya da olmasin, bu kitap okudugum en iyi, en etkileyici kitaplardan biri.” –Theodore Sturgeon “Fantastik olaylari fantastik olmayan varsa¬yimlarla nasil açiklarsin?” Arkadi ve Boris Strugatski, entelektüel açidan kiskirtici, inanilmaz eglenceli, cesur ve elestirel kitaplariyla “Sovyetler döneminin en büyük bilimkurgu yazarlari” sifatini hak eden yegâne ikili. Henüz taslak halindeyken sansürün hismina ugrayan Kiyamete Bir Milyar Yil ise yazarlarin en siradisi ve aykiri romanlarindan biri. Bir astrofizikçi olan Dimitri Malyanov, kendisine Nobel Ödülü’nü kazandiracagina inandigi projesi üzerine yogunlasmak için ailesini Odesa’ya, esinin annesinin evine gönderir. Ancak bir sorun vardir; yalniz kalmasina ragmen sürekli rahatsiz edilir. Önce içi votka ve havyar dolu bir kutu, ardindan da mini etekli güzel bir kadin kapisinda beliriverir. Bu ziyaretler, bilim insani olan arkadaslarinin da geçerken ugramasiyla sonu gelmez bir hal alir. Hepsi de çok büyük bir kesfin esiginde olduklarini ama aniden dikkatlerinin dagildigini iddia etmektedir. Acaba karanlik bir güç, bilimsel gelismeleri engellemek mi istemektedir? Yoksa tüm bunlarin daha dogal bir açiklamasi mi vardir? Kiyamete Bir Milyar Yil, edebiyatin “Sorun sende degil, kâinatta!” deme biçimi.