İşgal Altındaki Şehir

Isgal Altindaki Sehir hastalik, kül, barut, yagmur ve ölüm kokuyor... Tekinsiz sokaklar mutsuz ve endiseli, korkmus ve kabullenmis, alismis ve öfkeli insanlarla dolu. Sehir yaralarini sarmaya, hayata tutunmaya çalisiyor, çalistikça da yaralaniyor.David Peace Ikinci Dünya Savasi sonrasinda toplumsal yozlasma ve çürüme kadar hastaliklarla da bogusan ülkenin kara hikayesini Tokyo Sene Sifir'in ardindan anlatmaya devam ediyor. Salgin hastaliklara karsi devlet tarafindan gönderildigini iddia eden bir doktorun 16 banka çalisanini zehirlemesi etrafinda gelisen bu etkileyici hikayenin kurulu zemberegi, ülke tarihinin ihanet ve suç ortakligi ile yarildigi bir anin içinde, bütün bir toplumun keskin ve canli bir resmini çiziyor: Hiçbir suç üzeri örtülemeyecek kadar büyük degildir!Isgal Altindaki Sehir'de, sanri ve gerçegin, iyi ve kötünün iç içe geçtigi satirlar düzyaziyi siirle de bileyerek biçak gibi kesiyor.