Ahsen
Ahsen
Ahsen
Merhaba 👋
Sipariş için
yardımcı olmamızı ister misiniz?
Sipariş için
yardımcı olmamızı ister misiniz?
20:29
Bu ürünü 51 kişi inceliyor
Ketebe Yayınları
Stokta Yok
Hutüti Meşahir 1920-1922 - Bir Devre Şahidlik
9786257854955
39.99 €
15 Gün İçinde Adresinize Ulaşacaktır.
Öne Çıkan Bilgiler
Barkod:
9786257854955
Yazar:
Kağıt Cinsi:
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı:
1. Baskı
Basım Yılı:
2021
Sayfa Sayısı:
736
Kapak Türü:
Karton Kapak
Yaşar Şâdî Bey’in Osmanlı’nın son devri ile Cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşamış meşhur edipleri, şâirleri, sanatkârları, din ve ilim adamları, hattatları, mühendisleri ve daha birçok ismi bir araya getirdiği bu mecmua bir kültürün içine doğmuş ve onu devam ettirmiş son neslin tutulmuş en geniş kaydı olsa gerektir.
Bu defter, Mehmet Fuad Köprülü, Abdülhak Hâmid Tarhan, Bursalı Mehmed Tâhir, Şerif Ali Haydar, Kenan Rifâî, Hattat Hulûsi Efendi ve daha birçok ismin el yazılarını ihtiva etmesiyle hem bir araya belki başka bir şekilde getirilmesi çok güç hatta neredeyse imkânsız bir koleksiyon oluşturuyor hem de geçmişimizin düşünce dünyasına ve ilişkilerine bir kapı aralıyor.
Her sayfası ayrı bir değeri hâiz olan Hutût-i Meşâhir ufukta batmakta olan güneşin verdiği huzur ile hüznü mezcetmiştir. Yakup Kadri’nin yazdığı birkaç satır bütün mecmuanın özeti sayılabilir: “Bana öyle geliyor ki bu defterin son sahifeleri biten bir devrin üzerine kapanıyor; bu devir, bir zamanlar bütün husûsî kabiliyetleriyle inkişâf etmiş bir fikir ve sanat saltanatına şâhiddi. Muhterem efendim, niçin bana bir seng-i mezâr üstüne yazı yazmak vazifesini tahmîl etdiniz?”
Bu defter, Mehmet Fuad Köprülü, Abdülhak Hâmid Tarhan, Bursalı Mehmed Tâhir, Şerif Ali Haydar, Kenan Rifâî, Hattat Hulûsi Efendi ve daha birçok ismin el yazılarını ihtiva etmesiyle hem bir araya belki başka bir şekilde getirilmesi çok güç hatta neredeyse imkânsız bir koleksiyon oluşturuyor hem de geçmişimizin düşünce dünyasına ve ilişkilerine bir kapı aralıyor.
Her sayfası ayrı bir değeri hâiz olan Hutût-i Meşâhir ufukta batmakta olan güneşin verdiği huzur ile hüznü mezcetmiştir. Yakup Kadri’nin yazdığı birkaç satır bütün mecmuanın özeti sayılabilir: “Bana öyle geliyor ki bu defterin son sahifeleri biten bir devrin üzerine kapanıyor; bu devir, bir zamanlar bütün husûsî kabiliyetleriyle inkişâf etmiş bir fikir ve sanat saltanatına şâhiddi. Muhterem efendim, niçin bana bir seng-i mezâr üstüne yazı yazmak vazifesini tahmîl etdiniz?”
Kategoriler:
Sanat