Ahsen
Ahsen
Ahsen
Merhaba 👋
Sipariş için
yardımcı olmamızı ister misiniz?
Sipariş için
yardımcı olmamızı ister misiniz?
20:43
Bu ürünü 68 kişi inceliyor
Tema Yayınları
Stokta Yok
Gurebâhâne-i Laklakan
9786051213842
4.99 €
15 Gün İçinde Adresinize Ulaşacaktır.
Öne Çıkan Bilgiler
Barkod:
9786051213842
Yazar:
Kağıt Cinsi:
2. Hamur
Baskı Sayısı:
2. Baskı
Basım Yılı:
2019
Sayfa Sayısı:
88
Kapak Türü:
Karton Kapak
Modern Türk şiirinin kurucularından kabul edilen Ahmet Haşim’in düz yazıları da şiirleri kadar akıcı bir ahenge sahiptir. Edebiyatımızda sembolizm akımının en güçlü temsilcilerinden biri olarak, yazarın şiirlerinde makes bulan, okurlarını farklı açılardan yakalaması ve zihinlerde farklı pencereler açması gibi özellikleri, şiirlerinin aksine oldukça anlaşılır olan düz yazılarında da görülmektedir.
Ahmet Haşim’in deneme yazılarından oluşan “Gurebâhâne-i Laklakan”, Düşkün Leylekler Evi’nden yeni sanat anlayışına, mizahtan sinemaya, mimariden sanata, çok farklı konuları ele aldığı, eşsiz üslubuyla zihninin pencerelerini okuruna açtığı az sayıdaki düz yazı kitaplarından biridir.
Muhatabım biraz düşündükten sonra, samimiyetinden şüphelendiğim
tatlı bir eda ile itirazlarıma cevap verdi:
“Hayret etmemek için sebep olarak saydıklarınız bizi aksine hayret etmeye sevk ediyor. Zamanımızda her işini makineye bırakan insan eli, artık kendi ustalığıyla güzelliği yaratmakta aciz gösteriyor, insan eseri olan makine, insan elini adileştirmiştir. Eski ellerin güzel eserlerini gördükçe bugünkü soysuzlaşmış insan elinin vaktiyle nelere kadir olmuş olduğunu düşünüp şaşmamak mümkün değildir. Eski Mısır, Babil, Keldan, Yunan ve Fenike eserleri, eski Arap ve İran eserleri bizi bugün hep bu düşünceyle hayret ettiriyor. Hayretimiz bugünkü insan elinin aczinden ileri gelir. Bunun içindir ki dev gibi makinelerle kolayca açıldığını bildiğimiz Panama Kanalı’na karşı hiçbir alaka duymayan hayalimiz iki yüz sene evvel, Bursa’da, Konya’da, İzmir’de bir genç kız elinin işlediği ipek çevrenin iptidai sırma nakışları önünde zevkle heyecan ve hayrete düşüyor.”
Ahmet Haşim’in deneme yazılarından oluşan “Gurebâhâne-i Laklakan”, Düşkün Leylekler Evi’nden yeni sanat anlayışına, mizahtan sinemaya, mimariden sanata, çok farklı konuları ele aldığı, eşsiz üslubuyla zihninin pencerelerini okuruna açtığı az sayıdaki düz yazı kitaplarından biridir.
Muhatabım biraz düşündükten sonra, samimiyetinden şüphelendiğim
tatlı bir eda ile itirazlarıma cevap verdi:
“Hayret etmemek için sebep olarak saydıklarınız bizi aksine hayret etmeye sevk ediyor. Zamanımızda her işini makineye bırakan insan eli, artık kendi ustalığıyla güzelliği yaratmakta aciz gösteriyor, insan eseri olan makine, insan elini adileştirmiştir. Eski ellerin güzel eserlerini gördükçe bugünkü soysuzlaşmış insan elinin vaktiyle nelere kadir olmuş olduğunu düşünüp şaşmamak mümkün değildir. Eski Mısır, Babil, Keldan, Yunan ve Fenike eserleri, eski Arap ve İran eserleri bizi bugün hep bu düşünceyle hayret ettiriyor. Hayretimiz bugünkü insan elinin aczinden ileri gelir. Bunun içindir ki dev gibi makinelerle kolayca açıldığını bildiğimiz Panama Kanalı’na karşı hiçbir alaka duymayan hayalimiz iki yüz sene evvel, Bursa’da, Konya’da, İzmir’de bir genç kız elinin işlediği ipek çevrenin iptidai sırma nakışları önünde zevkle heyecan ve hayrete düşüyor.”
Kategoriler:
Edebiyat