Günün Kısa Tarihi

Bir taraftan ‘an’i kutsayan, sündürülmüs bir simdiki zamani yasiyoruz. Diger taraftan günün, daha biz içinde yasarken düne itelendigi bir hiz hâkim hayatimiza. Bu anafor içinde ne ibnü’l-vakt olabiliyoruz ne basimiza gelenler tecrübeye dönüsebiliyor. Nazife Sisman, Günün Kisa Tarihi’nde ‘an’a dikkat çekerken geçmisle bugünü karsilastiran, ama bugünün içinden yol alan bir yaklasimi benimsiyor. Geçmis nostaljik ve uzak bir ülke, bugün de kutsanacak bir nihai durum degil, onun kaleminde.
Bir gazete haberi, bir televizyon dizisi, bir ögrencinin sorusu, aile büyüklerinden aktarilan bir anekdot ya da kendi basindan geçen bir olay... Hemen her yazi, küçük bir hikâye ile basliyor. Ardindan yazarin sosyolojik bakisi devreye giriyor ve bu siradan hayat parçalarini belli bir mesafeden tasvir ve tahlil ediyor. Gündelik hayattaki karmasaya dikkat çekerken, “gündelik ve siradan” olanin içindeki hakikati görmeyi saglayacak basirete de talip.