Bu ürünü 56 kişi inceliyor
Everest Yayınları
Stokta Yok
Eve Dönmeyen Hayvan
9786051853994
6.99 €
Sepette
% 50
% 50
3.50 €
15 Gün İçinde Adresinize Ulaşacaktır.
Öne Çıkan Bilgiler
Barkod:
9786051853994
Yazar:
Kağıt Cinsi:
Kitap Kağıdı
Baskı Sayısı:
2. Baskı
Basım Yılı:
2020
Sayfa Sayısı:
126
Kapak Türü:
Karton Kapak
Eve Dönmeyen Hayvan, tüm felaketleriyle yüzleşen, yürüyüşünü, uyumayı ve uyanmayı bizatihi kurgulayan, muzip, keskin, içekapanık, yumru yumru büyüyen öyküler toplamı… Murat Çelik, doğada adımlamanın, şehre inmenin ve eve dönmenin iniltilerini anlatıyor bize, sakince yapıyor bunu ama arka fonda gürültülü bir hüznün tedirginliği var.
Öyküler parçalı: Başkalarının hikâyelerinde var olmak istemiyorlar, öyküler sesin peşinde; her şeyi kayda geçiriyorlar, öyküler görüntü görüntü arşivliyor her şeyi, kurgulanan karşılaşmaları seviyorlar. Yazar bize hakikati anlatmıyor, düpedüz bizi kendi yazgısına ortak ediyor…
Yaprak kıpırtısının dahi duyulduğu bir sessizliğe kurulmuş Eve Dönmeyen Hayvan’daki öyküler sözcüklerin şaşaası, rüzgârın vurdumduymazlığı ve her an her şey olabilirin evhamları uyutmayacak bizi!
“Bu yalnızlığı öldüremedin. Dağlar orman kalıntı. Sesleri dinledin. Kuşlarına baktın gökyüzü, tırtılına dokundun ayakları var. Yol görünce çaresi gitmektir. Dedin. İndin suya. Seyreden akıl, onu büyüten gözleri de var. Bu yalnızlığı öldüremedin. Gülüp dişlerini gösteren hayvan. Olmamıştır. Ölü kimse bulunmaz beyaz gömlekle. Hevesinden kırılan çiçek rüyada görülmez. Ufuk incinme zamanıdır gri bulut gününe, gelme gelme demedi mi sana incinen ve aksayan hayvan.”
Öyküler parçalı: Başkalarının hikâyelerinde var olmak istemiyorlar, öyküler sesin peşinde; her şeyi kayda geçiriyorlar, öyküler görüntü görüntü arşivliyor her şeyi, kurgulanan karşılaşmaları seviyorlar. Yazar bize hakikati anlatmıyor, düpedüz bizi kendi yazgısına ortak ediyor…
Yaprak kıpırtısının dahi duyulduğu bir sessizliğe kurulmuş Eve Dönmeyen Hayvan’daki öyküler sözcüklerin şaşaası, rüzgârın vurdumduymazlığı ve her an her şey olabilirin evhamları uyutmayacak bizi!
“Bu yalnızlığı öldüremedin. Dağlar orman kalıntı. Sesleri dinledin. Kuşlarına baktın gökyüzü, tırtılına dokundun ayakları var. Yol görünce çaresi gitmektir. Dedin. İndin suya. Seyreden akıl, onu büyüten gözleri de var. Bu yalnızlığı öldüremedin. Gülüp dişlerini gösteren hayvan. Olmamıştır. Ölü kimse bulunmaz beyaz gömlekle. Hevesinden kırılan çiçek rüyada görülmez. Ufuk incinme zamanıdır gri bulut gününe, gelme gelme demedi mi sana incinen ve aksayan hayvan.”
Kategoriler:
Hikaye