Ahsen
Ahsen
Ahsen
Merhaba 👋
Sipariş için
yardımcı olmamızı ister misiniz?
Sipariş için
yardımcı olmamızı ister misiniz?
01:28
Bu ürünü 58 kişi inceliyor
Vadi Yayınları
Stokta Yok
Doğu’nun Talanı ve İnkârı
9786059114677
12.99 €
15 Gün İçinde Adresinize Ulaşacaktır.
Öne Çıkan Bilgiler
Barkod:
9786059114677
Yazar:
Kağıt Cinsi:
2. Hamur
Baskı Sayısı:
1. Baskı
Basım Yılı:
2022
Sayfa Sayısı:
148
Kapak Türü:
Karton Kapak
“Uzak her zaman cazip, yakın ise acizdir.”
Doğu’nun Talanı ve İnkârı, Doğu-Batı sorunu gibi yakın dönemin en tartışmalı konularından birini inceliyor. Sorunu tarihî, felsefi, siyasi ve entelektüel açıdan ele alarak yeni bakış açıları sunuyor.
19. yüzyılda Batı’nın Doğu’ya yayılışını dünyanın Batılılaşması olarak değerlendirenler, içinde bulunduğumuz yüzyılı küreselleşen dünya olarak ifade ediyorlar. Doğu-Batı sorunsalında meseleyi İleri Batı-Geri Doğu olarak adlandıranların, sorunu Avrupa merkezci oryantalist bakış açılarıyla ele alanların kritiği yapılıyor.
Aytekin Yılmaz bu kitabında, 19. yüzyıldan itibaren Doğu’nun Batı tarafından nasıl oryantalize edildiğini ve yerli oto-oryantalistlerin açmazlarını ortaya koyuyor; kendi tanıklığı üzerinden Türkiye’de sol entelektüel sahanın Avrupa merkezci ve oto-oryantalist olduğunu ileri sürüyor.
“Hapishanede solcu koğuş arkadaşlarımın çoğu Voltaire’i, Descartes’i, Hegel’i tanıyor, İbn Rüşd’ü, İbn Haldun’u tanımıyor; bunlar için ‘dincidir’, ‘gericidir’ diyorlardı.”
Doğu’nun Talanı ve İnkârı, Doğu-Batı sorunu gibi yakın dönemin en tartışmalı konularından birini inceliyor. Sorunu tarihî, felsefi, siyasi ve entelektüel açıdan ele alarak yeni bakış açıları sunuyor.
19. yüzyılda Batı’nın Doğu’ya yayılışını dünyanın Batılılaşması olarak değerlendirenler, içinde bulunduğumuz yüzyılı küreselleşen dünya olarak ifade ediyorlar. Doğu-Batı sorunsalında meseleyi İleri Batı-Geri Doğu olarak adlandıranların, sorunu Avrupa merkezci oryantalist bakış açılarıyla ele alanların kritiği yapılıyor.
Aytekin Yılmaz bu kitabında, 19. yüzyıldan itibaren Doğu’nun Batı tarafından nasıl oryantalize edildiğini ve yerli oto-oryantalistlerin açmazlarını ortaya koyuyor; kendi tanıklığı üzerinden Türkiye’de sol entelektüel sahanın Avrupa merkezci ve oto-oryantalist olduğunu ileri sürüyor.
“Hapishanede solcu koğuş arkadaşlarımın çoğu Voltaire’i, Descartes’i, Hegel’i tanıyor, İbn Rüşd’ü, İbn Haldun’u tanımıyor; bunlar için ‘dincidir’, ‘gericidir’ diyorlardı.”
Kategoriler:
İnceleme-Araştırma