Cihan Padişahı Muhteşem Süleyman

Cihan Padisahi Sultan Süleyman Han Gazi… Yarim yüzyila damgasini vuran Türk hükümdari… Ayni anda Akdeniz’de Birlesik Haçli donanmasina meydan okurken, doguda Hind Denizinde donanma gezdiren, Orta Avrupa’da Almanya içlerine akinlar yapan ve Iran cephesinde zaferler kazanan; adalet ve disipliniyle halklarin ve farkli din mensuplarinin güvenligini saglayan, düzenlettirdigi kanunlarla büstü çagimizda Vasington’daki galeride teshir edilen “hukuk adami” hükümdar… “Türk asri” denilen 16. Yüzyil’da, dünyanin ikinci büyük gücü Safevî Türkmen devleti, üçüncü büyük gücü olan Hindistan’da Babürlüler (Türk-Mogol) devleti, Orta Asya’da Seybanîler (Özbek Türk) devleti ile birlikte Türk milletinin ve Islam dünyasinin guru-ru… Yüksek ideallerle Yüce Devlet’i yönetmek suretiyle, toplumlari himaye altinda tutarak devleti insanlarin saadetine zemin hazirlayacak bir kudret konumuna getirmek için ömrünü harcayan büyük bir devlet baskani… Hükümdarliginin dörtte birlik süresini seferlerde, çadirda ve at sirtinda bu yüce idealle tüketen bir devlet “velî”si… Bir kale dibinde can veren sehîd hakan!Avrupalilarin gözünde ise “Muhtesem” Süleyman!Iste, Cihan Padisahi’nin hikâyesi…