Ahsen
Ahsen
Ahsen
Merhaba 👋
Sipariş için
yardımcı olmamızı ister misiniz?
Sipariş için
yardımcı olmamızı ister misiniz?
10:58
Bu ürünü 50 kişi inceliyor
Loras Yayınları
Stokta Yok
Bir Tacirin Not Defteri
9786259520919
4.99 €
Sepette
% 50
% 50
3.00 €
15 Gün İçinde Adresinize Ulaşacaktır.
Öne Çıkan Bilgiler
Barkod:
9786259520919
Yazar:
Kağıt Cinsi:
2. Hamur
Baskı Sayısı:
1. Baskı
Basım Yılı:
2024
Sayfa Sayısı:
80
Kapak Türü:
Karton Kapak
“Cemil Meriç için Paris, bayram ziyaretinde evde olmadığına sevinilen türden bir akraba gibi miydi bilmiyorum. Ben Paris’i ilk gördüğümde otuz yaşındaydım ve Paris evdeydi. Evet yirmili yaşlarda İstiklal Caddesi’ndeki Fransız Kültür Merkezi’ne gitmişliğim ve üç ayda Fransızca öğrenmekle ilgili başarısız bir
Elmalılı Hamdi Yazır olmayı denemişliğim vardır. Ama ne Galatasaray Üniversitesi’nin Fransızca kursunda dersimize giren, fularlı, kucağında kedili, top sakallı delikanlının güzellediği Frankofonluğun, ne Charles Baudelaire şiirlerinin, ne Guy de Maupassant öykülerinin ne de Balzac romanlarının bir etkisi oldu bende. Mesela Jean-Jacques Rousseau’nun Emile’i Immanuel Kant’ı neden bu kadar etkiledi hiç anlamadım. Ne Fransız sinemasına, ne de Fransızcadaki tonlamalara hayran oldum. Hiçbirini sevemedim. Sevmeyi de denemedim. Zaten azıcık Marquis de Sade’yi tanıyan biri Fransa’nın yanından geçmez ya da Frantz Fanon’un Yeryüzünün Lanetlileri’ni okuyan biri Indila dinlese oh ne güzel söylüyor yerine, “ah Âdile ah” der. Ey okur, Fransa ile ilgili yazacağım her şey kişisel, yanlı yargılarımdan ibarettir. Çünkü Paris bana geldiğinde ben evde yoktum.”
Elmalılı Hamdi Yazır olmayı denemişliğim vardır. Ama ne Galatasaray Üniversitesi’nin Fransızca kursunda dersimize giren, fularlı, kucağında kedili, top sakallı delikanlının güzellediği Frankofonluğun, ne Charles Baudelaire şiirlerinin, ne Guy de Maupassant öykülerinin ne de Balzac romanlarının bir etkisi oldu bende. Mesela Jean-Jacques Rousseau’nun Emile’i Immanuel Kant’ı neden bu kadar etkiledi hiç anlamadım. Ne Fransız sinemasına, ne de Fransızcadaki tonlamalara hayran oldum. Hiçbirini sevemedim. Sevmeyi de denemedim. Zaten azıcık Marquis de Sade’yi tanıyan biri Fransa’nın yanından geçmez ya da Frantz Fanon’un Yeryüzünün Lanetlileri’ni okuyan biri Indila dinlese oh ne güzel söylüyor yerine, “ah Âdile ah” der. Ey okur, Fransa ile ilgili yazacağım her şey kişisel, yanlı yargılarımdan ibarettir. Çünkü Paris bana geldiğinde ben evde yoktum.”
Kategoriler:
Roman