Hızlı Kargo, Koşulsuz İade, Güvenli Ödeme Sistemi, PayPal ve Havale İmkanı! Hızlı Kargo, Koşulsuz İade, Güvenli Ödeme Sistemi, PayPal ve Havale İmkanı!
Ahsen
Ahsen
Ahsen
Merhaba 👋
Sipariş için
yardımcı olmamızı ister misiniz?
03:28
Whatsapp Destek Hattı
Bu ürünü 63 kişi inceliyor

Ben Gönen’de Doğdum

9786254082412
27.99
Sepette
% 50
14.00 €
15 Gün İçinde Adresinize Ulaşacaktır.

Öne Çıkan Bilgiler

Barkod:

9786254082412

Kağıt Cinsi:

2. Hamur

Baskı Sayısı:

2. Baskı

Basım Yılı:

2022

Sayfa Sayısı:

540

Kapak Türü:

Karton Kapak


Bu roman, Ömer Seyfettin’in kısa ömrünün uzun hikâyesidir. Onun hikâyesi bir mart sabahı Gönen’de başladı. Haydarpaşa Hastanesi’nin deniz gören küçük ve soğuk odasında ömrünü tamamlandığında, yine bir mart sabahıydı. Otuz altı yıllık bu hikâye; büyük savaşlar, esaret, acılar, geçim sıkıntıları ve yalnızlıklarla doluydu. O, koskoca bir imparatorluğun çöküşünün, genç cumhuriyetin doğuşunun tanığıydı. Etrafında olup bitenlere duyarlı bir aydın ve büyük eserini arayan sanatçıydı.

Türklük ülküsüyle yoğrulmuş bir dava adamıydı Ömer Seyfettin. Selanik’te Genç Kalemler dergisinde yayımlanan “Yeni Lisan” makalesiyle millî dile dönüşü başlatarak Türkçenin Kristof Kolomb’u oldu. Gökalp’ın ‘Yeni Hayat’ felsefesine inandı. Millî dil ile millî edebiyatın, millî edebiyatla milletin doğuşunu hazırladı. Yazdıklarıyla Türk milletini eleştirdi, uyardı, besledi, en önemlisi ışığı çağlar ötesine uzanan bir ufuk oldu.

Muzipti. Dostlarına ‘cancağızım’ derdi. Ata binmeyi, mızıka çalmayı, kitap arasında çiçek kurutmayı severdi. Kapalı havalardan hoşlanmazdı. Köpeği Koton’u yanından hiç ayırmazdı. Güreşe, jimnastiğe düşkündü. Hırs yüzünden kavgaları, dövüşleri oldu. Sevdaya tutuldu.

Okumayı ve yazmayı severdi. Atina’da esaret günlerinde, Yunan komutandan tek isteği bir daktiloydu. En büyük hayali ‘büyük eserini yazmak’tı. Bunun için kalabalıklardan uzak durdu, sakin ve düzenli bir hayatı özledi. İstanbul’u sevmedi ve Anadolu’da bir yere yerleşmeyi düşledi. Evliliği bile büyük eserine ulaşma yolunda atılmış bir adımdı.

Calibe’yle evlilik ona büyük eserini yazdırmadı, ama Fahire Güner’i getirdi. İçgüveysi olarak gittiği konak ruhuna kasvet verdi, on yedi odasına rağmen yazamadı. Kısa süren fırtınalı evliliği boşanmayla sonlandı. Hayatının son yıllarında sığınağı, Kalamış’taki ‘Münferit Yalı’ oldu. Bu evde yaralarını sardı, dostlarıyla buluştu ve sadece yazdı. Çünkü onun için ‘ümit ölmez’di.
Kategoriler: Roman

Benzer Ürünler