Bu ürünü 64 kişi inceliyor
Ayrıntı Yayınları
Stokta Yok
Acının Tarihi: Duyum, Duygu ve Deneyim
9786053147671
15.99 €
Sepette
% 50
% 50
8.00 €
15 Gün İçinde Adresinize Ulaşacaktır.
Öne Çıkan Bilgiler
Barkod:
9786053147671
Yazar:
Kağıt Cinsi:
2. Hamur
Baskı Sayısı:
1. Baskı
Basım Yılı:
2025
Sayfa Sayısı:
272
Kapak Türü:
Karton Kapak
Ağrı hakkındaki bilgimiz nasıl üretilir, geliştirilir ve yayılır? Tıp tarihi, bilmenin tarihi olduğu kadar bilgiyi üretme ve yeniden üretme, biyopolitik ve
biyokültürel bir müdahaledir de. Ancak Boddice, modern tıbbı sorgulamakla birlikte, hurafelere pabuç bırakmadan, bilimin içinden yanıtlar üretir.
Plasebo ve özellikle COVID-19 bağlamında nosebo etkisinin, güncel ve tarihsel arka planını, bilimsel literatürü serimleyerek tartışır.
Peki ağrıyla ilgili farklı biyolojik hassasiyet söylemleri, ırkçılık, kadın düşmanlığı, sınıfsal şovenizm, yaş ayrımcılığı ve türcülükle nasıl desteklenir?
Ağrı nasıl ölçülebilir? Acı öznel midir, yoksa nesnel bir olgu mudur? Kederin öznelleştirilmesi ile ağrının ölçülebilir olması gayretleri ve celbetmeleri
bize neyi anlatır? Ölçmenin tarihi aynı zamanda tahakkümün de kuruluşu olabilir mi? Sömürgeciliğin tarihindeki tıbbileştirme itkileri nelerdir?
Felsefede şiirli yazma geleneği, sanatı felsefeye, felsefeyi de sanata yakın kılmanın ötesinde, bu ikilinin simbiyotik ilişkisini akla getirir. Şair Joë
Bousquet ise, yaralarım benden önce de vardı, sözüyle acının öznel boyutunun aynı zamanda ne denli özne-aşırı olabileceğine kapı aralar. Rob Boddice,
Acının Tarihi eserinde işte bu geleneğin izinden giderek, ağrı deneyimini tarih, felsefe, antropoloji, psikoloji, psikiyatri, nörobilim, politika, sanat ve
edebiyat incelemelerinin perspektifinden ele alıyor. Acının Tarihi bu anlamda salt bir tarih çalışmasının soru ve önermelerinden daha fazlasını imliyor.
Boddice, bir yandan acıyı temsiliyete indirgeme çabalarını sorgularken, öte yandan da acının resmedildiği sanat eserlerini titizlikle inceler. Eski
Yunancadan Latinceye, Arapçadan Çinceye, dil bilimi ustalıkla sahaya süren yazar, bilim ve tıp tarihinden olguların tarihsel, toplumsal ve politik
yansımalarını örnekler.
Bir iktidar pratiği olarak acı verici işkenceden, cadı avlarına ve cadaloz bağlarına uzanan acılı tarihimiz bizden önce de vardı. Acının Tarihi, mutluluğun
olmasa da sancılı acının tarihinin resmini çizmeye bir davettir
biyokültürel bir müdahaledir de. Ancak Boddice, modern tıbbı sorgulamakla birlikte, hurafelere pabuç bırakmadan, bilimin içinden yanıtlar üretir.
Plasebo ve özellikle COVID-19 bağlamında nosebo etkisinin, güncel ve tarihsel arka planını, bilimsel literatürü serimleyerek tartışır.
Peki ağrıyla ilgili farklı biyolojik hassasiyet söylemleri, ırkçılık, kadın düşmanlığı, sınıfsal şovenizm, yaş ayrımcılığı ve türcülükle nasıl desteklenir?
Ağrı nasıl ölçülebilir? Acı öznel midir, yoksa nesnel bir olgu mudur? Kederin öznelleştirilmesi ile ağrının ölçülebilir olması gayretleri ve celbetmeleri
bize neyi anlatır? Ölçmenin tarihi aynı zamanda tahakkümün de kuruluşu olabilir mi? Sömürgeciliğin tarihindeki tıbbileştirme itkileri nelerdir?
Felsefede şiirli yazma geleneği, sanatı felsefeye, felsefeyi de sanata yakın kılmanın ötesinde, bu ikilinin simbiyotik ilişkisini akla getirir. Şair Joë
Bousquet ise, yaralarım benden önce de vardı, sözüyle acının öznel boyutunun aynı zamanda ne denli özne-aşırı olabileceğine kapı aralar. Rob Boddice,
Acının Tarihi eserinde işte bu geleneğin izinden giderek, ağrı deneyimini tarih, felsefe, antropoloji, psikoloji, psikiyatri, nörobilim, politika, sanat ve
edebiyat incelemelerinin perspektifinden ele alıyor. Acının Tarihi bu anlamda salt bir tarih çalışmasının soru ve önermelerinden daha fazlasını imliyor.
Boddice, bir yandan acıyı temsiliyete indirgeme çabalarını sorgularken, öte yandan da acının resmedildiği sanat eserlerini titizlikle inceler. Eski
Yunancadan Latinceye, Arapçadan Çinceye, dil bilimi ustalıkla sahaya süren yazar, bilim ve tıp tarihinden olguların tarihsel, toplumsal ve politik
yansımalarını örnekler.
Bir iktidar pratiği olarak acı verici işkenceden, cadı avlarına ve cadaloz bağlarına uzanan acılı tarihimiz bizden önce de vardı. Acının Tarihi, mutluluğun
olmasa da sancılı acının tarihinin resmini çizmeye bir davettir
Kategoriler:
Bilim-Mühendislik