Acemi Cadı

“Hex Hall’un kapagini açmak bir kutu çikolatanin kapagini açmak gibi, kendinize hâkim olmaniz mümkün degil! Sonuç: Sophie Mercer beni büyüledi!”–Becca Fitzpatrick On iki yasinda cadi oldugunu ögrenen Sophie Mercer’in basi o günden sonra bir daha dertten kurtulmaz. Cadi olmak hiç de öyle umdugu gibi havali bir sey çikmamistir: Çali süpürgesiyle etrafta uçmasi yasaktir mesela, hâlâ herkes gibi otobüse binmek zorundadir. Konusan bir kedisi de yoktur (zaten alerjisi vardir). Ayrica semender gözü gibi seyleri nereden bulabilecegini bile bilmez. Yaptigi acemice büyüler yüzünden annesiyle birlikte sürekli okul ve eyalet degistirmek zorunda kalan Sophie okul balosunda denedigi ask büyüsünü de yüzüne gözüne bulastirinca kendini bir anda sorunlu cadilarin, perilerin, büyücülerin, vampirlerin ve kendi deyimiyle diger “hilkat garibesi” ergenlerin gönderildigi bir islahevi olan Hex Hall’da bulur. Burada da basini belaya sokmaktan geri kalmayan Sophie daha ilk günden süper model gibi görünen üç güçlü cadiyi kendine düsman eder, göz kamastirici bir büyücüye abayi yakar, tüyler ürperten bir hayaleti pesine takar; bütün bunlar yetmezmis gibi kampüsteki yegâne vampirin de oda arkadasi olur. Üstelik bu vampir bir önceki oda arkadasinin esrarengiz ölümünün bas süphelisidir. Ama Sophie çok daha büyük bir tehditle karsi karsiyadir: Kadim bir gizli topluluk bütün “hilkat garibelerini” özellikle onu ortadan kaldirmaya ant içmistir.