1868-1932 Mısır’da Türk Bir Şair Ahmet Şevki

Misir’da Sosyal, Siyasi ve Edebi Durum Hayati, Eserleri Üzerine Incelemeler Osmanli ve Cumhuriyet Dönemlerinde Türkiye Ile Ilgili Yazdigi Siirleri
Modern Misir siirinde seçkin bir yere sahip Türk asilli Ahmed Sevkî, Mahmûd Sâmî el-Bârûdî’yle baslayan neo-klasik anlayisin önemli bir simasi olarak, olumlu olumsuz, üzerinde çok konusulan bir sair olmustur. Ahmed Sevkî, el-Bârûdî’nin siirde yapmak istedigi yenilestirme hareketinde bir adim daha ileriye gitmis; siire yeni anlamlar, yeni konular kazandirmis; siiri bir nevi güncellestirmistir.
Ahmed Sevkî, siyasî siirlerinde daha çok Osmanli padisahlarini, Osmanli Devleti’nin girdigi savaslari ve bu savaslarda Türk askerlerinin kahramanliklarini konu edinir. Bu siirlerinde çogu kez övgüye yer veren sair, yüz yüze görüstügü ve kendisinden çok etkilendigi Sultan Abdülhamid’e methiyeler sunar, ancak Osmanli devletinin içinde bulundugu kötü sartlar karsisinda, siyasi ve dini baglamda kendi ülkelerini de ilgilendirdiginden çok taktir ettigi bu halifeyi ince bir üslupla elestirmekten de çekinmez. Benzer tavri sonraki dönemde de gösterir; Halid b. Velîd’e benzettigi Gazi Mustafa Kemâl’i önceleri üstün vasiflarla över, acak hilafeti kaldirmasindan sonra elestirmekten kaçinmaz. Ayrica gerek hamisi Abbas Hilmi Pasa’yla birlikte yaz aylarini geçirdigi, gerekse Avrupa dönüsü ugradigi sehir olan Istanbul’da gördügü dogal ve tarihi zenginlikleri siirlerinde dile getirmistir.
Ölümüne dek edebiyat otoritelerinin ilgi odagi olan Sevkî’nin siirleri, Osmanli - Türk varliginin, genelde Arap dünyasinda, özelde ise Misir’da sadece tarihî ve siyasi boyutuyla degil, kültürel ve edebi boyutuylada önemli bir yeri oldugunu göstermesi bakimindan anlamli ve degerlidir.
(Arka Kapak)